İslâm öncesi Türk tarihini inceleyen antik çağ düşünürü Kâzım Mirşan da Zaza boylarının Proto-Türk topluluklarının kültür değer ve miraslarını taşıdığını kanıtlarıyla ortaya koymaktadır. Hatırlanacağı üzere, Mirşan’a göre Zazalar D.Ö. 500 yıllarında Doğu Anadolu’da yaşayan Qarluqların (Karluk Türkleri) kültür izlerini taşımaktadır. Günümüzde, yukarıda belirttiğimiz üzere, Zazaca’da rastladığımız Tanrı anlamındaki Uma (Umay, Humay) Quarluq yazıtlarında da aynen geçmektedir.
Mirşan’a göre, Pers Kralı 1’inci Dareios’un (M.Ö.522-486) Bisütun kayalıklarında yazdırdığı kitabede Tunceli ve havalisini Zu-Za adı ile anmaktadır. Babilliler ise Zazalara “Zou-Zou” diyorlardı. Zaza isminin anlamı üzerinde durabilmek için, şu deyimleri gözden geçirmemiz gerekir. Şöyle ki, 142 no’lu yazıt: “UZUZ ÖG U”, 139 no’lu yazıt ise “UZ-UZUM ÖG”. Bu metinlerde geçen “UZUZ A” (öbür dünyaya transforme olacaklarına inanan kişilerdir) Zaza ismine karşılıktır.
Ön Türk tarihi üzerinde çalışan Mirşan’a göre: “Zazalar çok eski bir Türk boyudur ve bugünkü Türkçe ile Zazaca arasında önemli ilişkiler vardır.” Bunun için de Mirşan, Zazaca-Tatarca-Türkçe olmak üzere üçlü bir kategori oluşturmakta ve çok sayıdaki sözcüklerdeki benzerliklere dikkatimizi çekmektedir. Şöyle ki, Zazaca Baltuz, Tatarca Baldız, Türkçe Baldız; Zazaca Aney, Tatarca Eniy, Türkçe Anne; Zazaca Sıt (Şıt), Tatarca Süt, Türkçe Süt gibi…
Kâzım Mirşan, Proto-Türk metinlere dayanarak Zazaca ile Tatarca ve Türkçe dil benzerlikleri üzerinde durmak sûretiyle Zaza topluluklarının tamamen Türk boyu olduğu tezini ileri sürmektedir. Bu önemli bir sonuçtur. Çünkü lengüistik alandaki yaklaşımlar bize kimlik belirlenmesine önemli ipuçları verebilmektedir.
http://www.2023.gen.tr/agustos2006/7.htm
http://www.2023.gen.tr/ocak2012/index.htm
0 yorum:
Yorum Gönder