rss
twitter
    Ne mutlu Türküm diyene!

Türk Dünyasının Büyük Kaybı



Türk dünyası; “Kültür dilimizi, kaybetmeyelim” diyen Ali Özaydın’ı zamansız kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyor.

Türk Dünyasının Büyük Kaybı

Türk Dünyası coğrafyasına ait, başta müzik ve halk dansları olmak üzere, kültürel değerlerin aktarılmasına büyük katkıda bulunan Ali Özaydın, Ankara’da bir süredir kanser tedavisi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.

‘Hedefi, Türk Dünyası Müzik aletlerinin sergileneceği bir müze oluşturmaktı’

Türk coğrafyasına ait müzik aletlerine olan ilgisiyle dikkatleri üzerine çeken Ali Özaydın’ın en büyük hedefi, söz konusu müzik aletlerini imal edip sergilemenin yanı sıra, aynı zamanda Anadolu da çok fazla bilinmeyen ve tanınmayan bu çalgıların icracılarının çoğalması dinleyicilerinin artması için özendirici çalışmalar yapabilmekti. Bu çalışmalardan en önemlisi ise Müzik aletlerinin sergileneceği bir müze oluşturmaktı.

Ali Özaydın’ı zamansız kaybetmenin Türk dünyası için büyük bir kayıp olduğunun altının çizildiği açıklamada Ali Özaydın’ın deneyim ve tecrübeleriyle örnek kişiliğinin yeni yetişen bireyler için her zaman örnek olduğu vurgulanırken topluma ve Türk dünyasına yaptığı hizmetlerin asla unutulmayacağı belirtildi.

Evli ve iki çocuk babası olan Ali Özaydın’ın Cenazesi 13.06. 2011 Pazartesi günü saat 10:30'da Atatürk Kültür Merkezi Konferans Salonunda anma töreni düzenlenecektir. Ankara’da Kocatepe caminde öğle namazına müteakip kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verilecek.

Ali Özaydın Kimdir?

Tarsus nüfusuna kayıtlı olan Ali Özaydın 1961 yılında Adana'da doğdu. 1981 yılında İatanbul'da askerliği döneminde Yrd. Doç. Dr. Rahmi Oruç GÜVENÇ ile tanıştı. TÜMATA (Türk Müziğini Araştırma Tanıtma) topluluğunda ilk kez Türk dünyası çalgılarını ve çalgıların çeşitliliğini görüp tanıma fırsatı buldu.

İlk atölye çalışmalarına bu topluluğun çalgı yapım atölyesinde başladı. 1984 yılında Konya Kültür ve Turizm Müdürlüğü bünyesinde kurumun müdürü olan Güner ÖZKAN ile birlikte ASTÜM (Asya'dan Türkiye'ye Musiki) topuluğunu kurdu. 1988 yılına kadar bu toplulukla birlikte yüzün üzerinde konserler tertipledi.

1990 yılında Ankara Atatürk Kültür Merkezinde açtığı atölyede üç dönem Türk Dünyası çalgıları yapım kursları verdi.

Bu çalışmalar içerisinde Halk Çalgılarından bazılarında değişiklikler yaparak daha verimli hale gelmesini sağladı. (Bendir isimli ritim çalgıda alyen anahtarlı akort sistemi veDede Korkutun icra ettiği Kıl Kopuz'un Bas Yaylı çalgı olarak geliştirilmesi gibi) Bu dönem içerisinde İpekyolu adı ile bir topluluğun kurulmasına öncülük etti ve yurt içinde yurt dışında konserler turneler tertipledi.

Kök Sosyal ve Stratejik Araştırmalar Vakfı'nda bir süre çalışmalarına devam eden Ali Özaydın 1994 yılılında ATINAY adında bir topluluk kurdu. Bu toplulukla 2000 yılına kadar faaliyetlerini sürdürdü. Bu dönem içerisinde birçok televizyon programlarına katıldı. TRT'de yayınlanan Yağmur TUNALI'nın hazırlayıp sunduğu Selam Olsun adlı programda danışman olarak görev aldı.

İzmir Televizyonunca hazırlanan Yönetmen Fatma Müheyye USLU ile 52 bölümden oluşan Çalgı Atyölyesi programının danışmanlığını yaptı ve icracı olarak da 4 bölümde yer aldı.

2000 yılında İpekyolu ve Altınay Müzik topluluklarını birleştirerek İrfan Gürdalın Sana yönetmenliğinde Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Türk DünyasıMüziği Topluluğu'nu kurdu ve bu Topluluğun müdürlüğünü yürüttü.

2002 yılında Türk Dünyası Kültür ve Sanat Derneğinin kuruluş çalışmalarını başlattı. 2007 yılında dernek başkanlığına görevini aldı. İkinci dönem Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütmekte iken elim bir hastalığa kapılan Ali ÖZAYDIN, rahatsızlığına rağmen yeni bir çok projeyi hayata geçirmek için çalışmalarına devam ediyordu.

Alıntı: Haberiniz.com

0 yorum: