http://www.facebook.com/TurkSoykirimihttp://www.turksoykirimi.comBir annenin önünde daha altı aylık bebeğinin gözlerinin oyulmasını izlediğinde hissettiklerini nasıl kaleme dökersiniz? Neler hissetmiştir acaba? İsyan mı, inanamama mı, yoksa gördüklerini inkar etme mi? Peki ya anne babasının gözleri önünde bir gün boyunca
Ermeni bölüğünün tecavüzüne uğrayan 14 yaşında ki genç kız... Onun hislerini anlayabilir misiniz? Utanç mı duymuştur acaba, öldürülmekten mi korkmuştur yoksa ölmek mi istemiştir? O anı sizde yaşayabilir misiniz? Peki ya diğerleri, vahşice katledilen ama adını bile anmanın suç olduğu milyonlarca
Türk… Kalbiniz o milyonlarca çığlığı duymayı kaldırır mı? Peki, bütün bunları ve daha fazlasını bilen, aileleri, sevdikleri, ataları Ermeni mezalimine kurban gitmiş milyonlar… Onlar her Ermeni yalanını gördüklerinde ve bu yalanı kabul etmeye, atalarının katillerine gülümsemeye zorlandıklarında nelerle hissettiklerini anlayabilir misiniz?
İşte biz bütün bunları her gün en içimizde hissedenleriz. Ayşe kızın, Mehmet bebenin, Fatma ninenin ölüm anını her gün yaşayan, onların acılarını en derinden hisseden, her gün onlarla ölenleriz. Ve içinde en ufak bir vicdan kırıntısı olan, atalarına karşı en ufak bir sorumluluk hisseden, en ufak bir insanlık onuru parçasına sahip olan bu acılara gözlerini kapamaz, bu hissi paylaşır diyoruz. Bu nedenle ki, vahşice katledilen milyonlarca Türk’ün ruhları biraz rahatlasın, mezarlarında rahat uyusunlar diye yola koyulduk. Ve Türk Soykırımı tanınana, suçluları adalet karşınsa çıkarılana kadar da durmayacağız.
Bugün ne yazık ki milyonlarca Türk’ü vahşice katledenler dünyanın dört bir tarafında katlettikleri Türklerin fotoğraflarını göstererek kendilerini kurban, öldürdükleri insanları ise katil ilan ettiler. Hatta artık öyle boyutlara geldik ki, bırakın “Ermeniler insanları öldürdü.” Demek, sözüm ona tarafsız mahkemelerde Ermenilerin katliamlarına dair kanıtlarını sunmanız bile yasaklanıyor. Eğer bu gidiş devam ederse, yakında kızları Karabağ’da Ermenilerce tecavüz edilmiş babalar, bebekleri katledilmiş analar Ermeni katillerinden özür dileyip tazminat ödemek zorunda tutulacak, reddederlerse hapse atılacaklar. Hatta öyle bir duruma getirecekler ki acımızı yaşamamız, dile getirmemiz bile suç olacak.
O yüzden gün artık suya sabuna dokunmadan olayların kendiliğinden düzelmesini beklemek, “Bu işi devlet halleder.” demek, “Bu konu benim değil başkalarının işidir ben kimim ki bir şeyler yapayım.” diye düşünmek günü değildir.
Gün artık elbet gerçek bir gün öğrenilir diye avunma günü değildir.
Gün artık vadicilik oynamak ve bir şey yapmadan kuru kuru geçmişte Türk milletinin kurduğu imparatorluklarla övünme günü değildir.
Gün herkesin “Ben mi kurtaracağım milleti?” diyerek durup bir diğerinden bir şeyler yapmasını bekleme günü hiç değildir.
Gün artık daha fazla gözlerimizi kapatıp her şeyin kendiliğinden düzelmesini umma lüksümüzün kalmadığı gündür. Çünkü eğer bugün sesimizi çıkarmazsak, yarın sonsuza kadar susturulacağız. Ve Ayşelerin Mehmetlerin Fatmaların ruhları mezarlarında asla rahat edemeyecek. İşte bu yüzden atalarına karşı borcunu ödemek isteyen, vicdan ve insanlık onuru sahibi her Türk’ü az çok ufak büyük demeden elindeki bütün imkanlarla Türk Soykırımını tanıtması için göreve çağırıyoruz. Eğer sizde bunlardan biriyseniz, artık elinizi taşın altına koyma vakti gelmiştir.
Yok eğer bütün vahşice kolları bacakları kopartılan bebekleri bilerek geceleri rahat uyuyabiliyorsanız, topluca tecavüze uğrayan genç kızları bilerek kızınızın yüzüne bakabiliyorsanız, karınları deşilip bebekleri karnından canlı canlı çıkartılan hamile kadınları bilerek bebeğinize sarılabiliyorsanız, hayatlarının baharında canlı canlı kuyulara atılıp üstü kapatılan milyonlarca genç yaşlı kadın erkek çocuk bebeği bilerek hala vicdanınız sızlamadan hayatın tadını çıkartabiliyorsanız buyurun, sizde agopyanlara katılın, diyebilecek bir şeyimiz yoktur. Eğer bu dünya milyonlarca insanı vahşice katledenler sırf dolar milyarderi dayıları var, Amerikan kongrelerinde kanka senatörleri var, paranın kokusunu aldı diye kafasına katledilmiş bebekleri takmayacak Hollywood avukatları var diye Türk Soykırımını örtbas edip kurbanları katil katilleri kurban ilan edecekse batsın. Ve eğer Türk milleti varlığını sürdürmek için masum kemiklerinden yapılmış kulelerde dünyanın tepesinde oturup altın bardaklarda kan için bu elit agopyanlara, venizeloslara, conilere baş eğmek, ninesinin dedesinin katilleriyle gülüp oynamak zorunda bırakılacaksa yok olsun daha iyi. Ve sizde başım ağrımasın, batılı kankilerimizi üzmeyelim diye buna vicdanınız rahat bir şekilde baş eğiyorsanız, sizde onlardan birisiniz, Ayşe ile Mehmet ile canınızı sıkmayın, onların cesetlerine basarak dostlarınızla barbar Türklerden bahsedin, belki iyi bir köpek olduğunuz için kemik atarlar, Nobel verip entel ilan ederler.
Biz ise en ufak vicdan taşıyan, insanlık onuru sahibi her Türk’ü bu tarihi adaletsizliğe karşı mücadeleye çağırıyoruz. Çünkü artık öyle bir noktaya geldik ki bugün bir şeyler yapmazsak, yarın yapamayacağız. Artık daha fazla oyalanma lüksümüz kalmadı. Ve diyoruz ki gün gelir Ayşe kızın, Mehmet bebeğin, Fatma ninenin ruhu, altın kadehlerinde kan içen bu elit medeni vahşilerden hesap sorar, adalet yerini bulur ve ruhları huzura erer. O zamana kadar sorumluluk hissedecek kadar vicdan sahibi herkesi büyük küçük demeden elindeki imkanlarla Türk Soykırımını çevreye tanıtmak için göreve davet ediyoruz.
TÜRKLERE YAPILAN SOYKIRIMLAR TANINSIN!
http://www.facebook.com/TurkSoykirimihttp://www.turksoykirimi.com
0 yorum:
Yorum Gönder